Bazı filmler, ülkelerin kültürel, politik veya dini hassasiyetlerinden dolayı yasaklanabilir. Bu yazıda, dünyanın farklı ülkelerinde yasaklanmış 10 film ele alınacak. Korku filmi The Texas Chainsaw Massacre, şiddet ve kan sahneleri nedeniyle üçüncü dünya ülkelerinde yasaklandı. Brokeback Mountain, homoseksüel bir ilişkiyi konu aldığı için bazı ülkelerde ahlaki nedenlerle yasaklandı. İslam ülkeleri, bu filmi özellikle Orta Doğu’ya girmeden önce yasakladı. The Interview, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’u tiye alan bir film olduğu için, Kuzey Kore tarafından yasaklandı. Bu ve daha fazla film, dünyanın farklı ülkelerinde yasaklandı.
The Texas Chainsaw Massacre (1974)
1974 yapımı The Texas Chainsaw Massacre (Testere Masakrı), korku filmi sevenlerin unutamadığı yapımlar arasında yer alıyor. Ancak üçüncü dünya ülkelerinde bu film, şiddet ve kan sahneleri nedeniyle yasaklandı. Filmde, beş genç arkadaşın toplu halde bir katile yakalanarak işkence edilmesi anlatılıyor. Bu sahnelerin ülkelerin ahlaki değerleri ile uyuşmadığı ve şiddeti normalleştirebileceği düşüncesiyle yasaklanan film, yine de büyük bir hayran kitlesine sahip.
Brokeback Mountain (2005)
Brokeback Mountain, homoseksüel bir ilişkiyi konu alan bir film olarak karşımıza çıkıyor. Ancak film, bazı ülkelerde ahlaki nedenlerle yasaklandı. Film, İslam ülkelerine özellikle Orta Doğu’ya girmeden önce yasaklandı. Afganistan gibi ülkelerde, İslami yasaların ihlali olduğu gerekçesiyle yasaklandı. Suudi Arabistan’da ise, film ahlaki değerlere saldırı olarak kabul edildiği için yasaklandı.
Bunun yanı sıra, film Çin’de de yasaklandı. Çin hükümeti, propaganda açısından uygun olmadığı ve toplumda homofobi yaratacağı gerekçesiyle filmi yasakladı. Brokeback Mountain, bu ülkelerdeki tartışmaların yanı sıra, dünya çapındaki LGBTQ+ hakları konusunda yapılan çalışmaların da önemini bir kez daha vurgulamış oldu.
İslam Ülkelerindeki Yasaklar
Brokeback Mountain filmi, İslam ülkelerinde özellikle Orta Doğu ülkelerinde gösterilmeden yasaklandı. Film homoseksüel bir ilişkiyi anlatıyor ve bu nedenle bazı İslam ülkelerinde ahlak dışı kabul ediliyor. Afganistan’da, İslami yasaların ihlali olduğu gerekçesiyle, Suudi Arabistan’da ise ahlaki değerlere saldırı olarak kabul edildiği için yasaklandı.
Baihaki Entertainment Center, Doğu Java, Endonezya’da film gösterimi iptal edildi ve Endonezya Film Sansür Kurulu başkanı memurları, filmin İslam ülkeleri için uygun olmadığını belirtti. Filmin Pakistan, Mısır ve Kuveyt gibi diğer İslam ülkelerinde de yasaklandığı biliniyor. Bu nedenle, Brokeback Mountain’in İslam ülkelerinde gösterimi kesinlikle yasaktır.
Afganistan
Afganistan’da gösterimi yapılan filmler, ülkedeki İslami yasaların ihlali olmadığı sürece serbestçe izlenebilir. Ancak The Brokeback Mountain gibi film yapıtları, cinsel yönelim gibi bazı konuların tartışılmasıyla Afganistan hükümetinin dini ve ahlaki hassasiyetlerini zedeleyebiliyor. Bu nedenle, film Afganistan hükümetince İslami yasaların ihlali olduğu gerekçesiyle yasaklandı.
Afganistan’da sinema sektörü son yıllarda daha da yavaşlama eğilimi göstermiştir. Resmi makamlar, sinema salonlarının sayısını azalttı ve yabancı yapım filmlerin gösterimlerini düzenlemeyi bıraktı. Bu da yerel filmlerin seyirci kitlesini kısıtlamakta ve Afganistan halkının dünya sinemasından haberdar olmasını engellemektedir.
Suudi Arabistan
Suudi Arabistan, Brokeback Mountain filmini ahlaki değerlere saldırı olarak kabul ederek yasakladı. Ülkede, homoseksüellik yasaklanmıştır ve bu film, böyle bir konuyu işlediği için Suudi Arabistan yönetimi tarafından uygun görülmemiştir. Ayrıca, film, hükümetin kontrolündeki medya organlarında yer almadı ve ülkede sadece kaçak olarak izlenebildi.
Çin’deki Yasaklar
Çin’de gösterimi yasaklanan Brokeback Mountain, hükümet tarafından propaganda açısından uygun olmadığı ve toplumda homofobi yaratacağı gerekçesiyle yasaklandı. Çin’de LGBT topluluğu, filmin yasaklanması nedeniyle hayal kırıklığına uğradı. Ancak, filmin adının LGBT topluluğunun dilinde “En İyi Yabancı Film” olarak anıldığı ve bu nedenle hala popüler olduğu söyleniyor. Çin’de yasaklanan diğer filmler arasında, Martin Scorsese’nin Kundun (1997) ve Darren Aronofsky’nin, Black Swan (2010) sayılabilir.
The Interview (2014)
The Interview, Seth Rogen ve James Franco’nun yer aldığı bir Amerikan komedi filmidir. Film, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’u tiye alan bir senaryoya sahipti ve Kuzey Kore tarafından ağır bir şekilde eleştirildikten sonra ülkede yasaklandı. Ayrıca, Kuzey Kore hükümeti tarafından “büyük bir terörist saldırısı” planlaması nedeniyle Amerika’ya karşı siber saldırı düzenlendiği iddia edildi ve film dağıtımdan kaldırıldı. Bu olay, uluslararası bir krize dönüştü ve konu hakkında birçok tartışma yürütüldü. Film, yasaklama ve kontroverse rağmen gişede başarılı oldu ve komedi hayranları tarafından sevildi.
Amerika’daki Tartışmalar
“The Interview” adlı film, Amerika’da Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’a karşı yapılan bir komedi olarak tartışmalar yarattı. Film, Kuzey Kore tarafından sert bir şekilde eleştirildikten sonra ülkede yasaklandı. Ancak, yasaklama daha da fazla tartışmaya neden oldu ve bu yasaklama, Amerikan halkının sinema özgürlüğüne yönelik bir saldırı olarak algılandı. “The Interview”, Amerikan medyasında büyük bir haber oldu ve filmi izlemek isteyenler, özgürlüklerine karşı yapılan bir saldırı gibi hissettikleri için filmi izleme özgürlüklerini savundular. Bu tartışmalar, film yapımcılarına büyük bir reklam sağladı ve sonunda film, yasaklamadan sonra daha da popüler oldu.
Schindler’s List (1993)
Schindler’in Listesi, Holokost’u anlatan ve Nazilerin Yahudi halkına karşı işledikleri vahşetin yer aldığı film, bazı ülkelerde yasaklanmıştır. Film, İsrail’de birçok tartışma yarattı ve bazı İsrailliler tarafından Yahudilikle alay etmek ve Nazi sembolleriyle oynamakla suçlandı. Ayrıca, Malezya’da da yasaklandı çünkü gösterimi, Yahudi devlet Wilayah Persekutuan’da yasaklandı. Bununla birlikte, film, tarihsel önemi nedeniyle dünya genelinde tanındı ve yaratılan farkındalık sayesinde Holokost hakkında daha fazla insan bilinçlendi.
İsrailli Tartışmalar
Schindler’s List, dünya savaşı dönemindeki Holokost olaylarını anlatması nedeniyle tartışmalara neden oldu. Özellikle İsrailli bazı gruplar, filmde Nazi sembolleri ve Yahudilikle alay edildiğini düşünerek büyük tepki gösterdiler. Film, bazı İsrailli kesimler tarafından izlenmeyecek kadar rahatsız edici ve küçük düşürücü olarak nitelendirildi. Ancak, öte yandan, diğer birçok İsrailli, filmi Birleşik Krallık’taki Yahudi Film Festivali’nde gösterilmesi için destekledi ve filmi anlamaya yardımcı olduğunu düşündüler.
Malaysia
Malaysia, Brokeback Mountain filmi ile birlikte farklı bir filmi daha yasakladı. Pornography filminin gösterimi, ülkede Yahudi devlet Wilayah Persekutuan’da yasaklandığı için yasaklandı. Film, Japonya yapımı bir film olarak kabul edilse de, bazı ülkelerde pornografi olarak kabul edildi ve çevrimiçi olabilirken sinemalarda gösterilmesi yasaklandı. Malezya’da da bu nedenle yasaklanan filmin gösterimi, ülkedeki toplumsal değerler nedeniyle yasaklandı.
Indiana Jones and the Temple of Doom (1984)
Indiana Jones and the Temple of Doom, Hindistan’daki kültürel farklılıkların yanlış temsil edildiği gerekçesiyle yasaklandı. Hindistan halkı, filmde Hindu tapınaklarına yapılan başvuruların yanlış olduğunu ve kültürlerine saldırdığını iddia etti. 1984 yılında film gösterildiğinde protestolarla karşılaştı ve Hindistan hükümeti tarafından yasaklandı. Filmdeki sahneler iğrenç olarak nitelendirildi ve Hinduizme karşı saygısızlık olarak algılandı.
Pornography (2009)
Pornography, Japonya yapımı olan bir film olmasına rağmen bazı ülkeler tarafından pornografi olarak kabul edilmesi sebebiyle yasaklanmıştır. Film, cinsel içerikler ve açık sahneler barındırmaktadır. Bu nedenle, bazı ülkeler, bu tür içeriğin toplumda negatif etkisine dair endişeleri nedeniyle, filmi yasaklama kararı almıştır.
- Bazı ülkelerde pornografi yasaklanmıştır ve bu film bu yasakların kapsamına girmiştir.
- Japonya’da da pornografi yasağı vardır ve film bu yasak çerçevesinde değerlendirilerek yasaklanmıştır.
- Filmi izleyenler arasında da kısmi bir tepki oluşmuştur ve filmin bazı sahnelerinin rahatsız edici olduğu ifade edilmiştir.
Bazı ülkelerde yasaklanmış olan pornografi filmler, toplumda cinsel suçların artmasına neden olabileceğinden dolayı tartışmalara neden olmaktadır. Ancak, bazı kesimler de bu filmlerin yasaklanması yerine, cinsel içeriklerin olumsuz etkilerine dikkat çekmeyi tercih etmektedir.
Bananas (1971)
Bananas, 1971 yılında Woody Allen tarafından çekilen bir komedidir. Film, Amerikalıların Latin Amerika hakkındaki görüşlerini eleştiren bir tarzda yapılmıştır. Bazı ülkelerde yasaklanan film, bazı kesimler tarafından kültürel emperyalizm olarak değerlendirilmiştir.
Filmin en fazla tepki gördüğü yerlerden biri Küba’dır. Filmin Küba’yı hedef alan birçok sahnesi vardır ve Küba yönetimi filmi anti-Küba propagandası olarak algılamıştır. Film, Batı ülkeleri tarafından eleştirilmiştir ve Latin Amerika sinema endüstrisi içinde bir tartışma konusu haline gelmiştir.
Bananas, Latin Amerika ülkeleri arasında yasaklanan filmler arasında yer almaktadır. Komedi türüne rağmen, film, Latin Amerika’daki sosyal ve politik sorunları eleştiren bir dille yapılmıştır. Woody Allen, bu filmle Amerikalıların Latin Amerika ile olan ilişkilerini sorgulamış ve eleştirmiştir.
The Last Tango in Paris (1972)
The Last Tango in Paris, yönetmen Bernardo Bertolucci’nin iki Amerikalı karakterin Paris’te tanışmasını ve cinsel bir ilişkiye başlamalarını anlatan filmdir. Film özellikle cinselliği ve şiddet sahnelerini içerdiği için bazı ülkelerde yasaklanmıştır. Filmde, Marlon Brando’nun karakteri, Maria Schneider’in karakterinin yüzünü yumruklayarak ona tecavüz eder. Bu sahne, filmdeki şiddet ve cinsel içerik nedeniyle birçok ülke tarafından yasaklanmıştır.
Fransa’da film, yasaklanmadan önce çok popüler oldu ve eleştirmenler tarafından övüldü. Ancak diğer ülkelerde de yayınlanması özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde sorunlara neden oldu ve film eleştirmenler ve aktivist gruplar tarafından eleştirildi. Film, tartışmalı sahneleri nedeniyle bazı ülkelerde hala yasaklıdır.
İtalya’daki Yasaklar
İtalyan yönetmen Bernardo Bertolucci’nin hem eleştirel hem de ticari bir hit olan “The Last Tango in Paris” adlı filmi, ülkesinde çocuk istismarı suçlamalarıyla yasaklandı. Filmin bir sahnesinde, Marlon Brando’nun karakteri, Maria Schneider’ın karakteriyle cinsel olarak ilgileniyor gibi görünüyor. Tartışmalar, Schneider’in röportajında, o sahnenin gerçekleşmesi sırasında ona ne olacağı konusunda bilgilendirilmemesi ile başladı. Bu tartışma, filmi yasaklama çağrılarına ve Bertolucci’nin itibarının ciddi hasarına yol açtı. İtalya’da, film 1976 yılında yasaklandı ve uzun süre gösterime girmesi engellendi.
The Da Vinci Code (2006)
Dünya çapında en çok satan kitaplardan biri olan Dan Brown’un aynı isimli romanından uyarlanan bu film, dini konuları işleyen bir gizem filmidir. Filmin konusu, Hz. İsa’nın hayatı ve kilise tarafından örtbas edilen gerçekleri ortaya çıkarmakla ilgilidir. Ancak, film hakkında çeşitli dini gruplar tarafından protestolar yapıldı ve birçok ülkede yasaklandı. Hatta bazı yerlerde filmin yayımlandığı sinemalar bile bombalı saldırılarla tehdit edildi. Ayrıca, film hakkında hukuki hareketler de başlatıldı ve bazı ülkelerde dava açıldı.
Filmi yasaklama nedenleri arasında dini hassasiyetlerden kaynaklanan tepkiler başta gelir. Özellikle, Hristiyan kiliseleri tarafından eleştirildi ve birçok ülkede yasaklandı. Ayrıca, İslam dünyası da filmin yayınlanmasına karşı çıktı. Fransa’da, film hakkında dava açıldı ve mahkeme, filmdeki bazı sahnelerin kiliseyi aşağıladığına karar vererek, filmi yasakladı. İrlanda’da da, film, bazı dini gruplar tarafından eleştirildi ve yasaklandı.
Diğer yasaklama sebepleri arasında, filmdeki bazı sahnelerin iktidarın hoşuna gitmemesi ve toplumda hoşgörüsüzlük yaratması yer alıyor. Çin’de, hükümet, filmin yayınlanmasını yasakladı çünkü film, Çin’in dini ve sosyal değerlerine aykırıydı. Ayrıca, Türkiye’de de, film, dini hassasiyetler nedeniyle yasaklandı.
Amerikan Kiliseleri Tepkisi
The Da Vinci Code (Da Vinci Şifresi) filmi, Dan Brown’ın aynı adlı romanından uyarlandı. Film yayınlandığında, Amerikan Kiliseleri bu düşüncelerine aykırı birçok sahne olduğu gerekçesiyle filmi protesto etti. Kilise, filmde gösterildiği gibi İsa’nın hayatının şekliyle ilgili olarak çeşitli iddialarda bulunulmasından rahatsız oldu. Film, kilise liderleri tarafından daha önceki yapıtlara yapılan bir saldırı olarak nitelendirildi. Film hakkındaki tartışmalar devam ederken, birçok Amerikan eyaleti film gösterimlerini yasaklamaya başladı.
A Clockwork Orange (1971)
‘A Clockwork Orange’, Stanley Kubrick’in yönettiği, uyarlaması Anthony Burgess tarafından yazılan bir roman olan aynı adlı film. Ancak, filmin aşırı şiddet sahneleri nedeniyle bazı ülkelerde yasaklanmasıyla ilgili tartışmalar yaşandı. Filmde, şiddet ve suçun toplum üzerindeki etkileri işleniyor. Ayrıca film, birçok ülkede sansürlendi ve düzenlendi. Özellikle, İngiltere kökenli olan filmin, sansür ve yasaklamalarla ilgili birçok tartışmaya neden olduğu biliniyor. Bazı ülkelerde yasaklanmasına karşın, ‘A Clockwork Orange’, sinema tarihinin en önemli filmlerinden biri olarak kabul ediliyor.
İngiltere’deki Yasaklar
A Clockwork Orange, ünü giderek artan yönetmen Stanley Kubrick’in yönettiği şiddet sahneleriyle dolu bir film olarak bilinir. Ancak, İngiltere’de yaşamasına rağmen Kubrick’in ülkesindeki yasaklamalar nedeniyle film gösterime girmedi. Filmin İngiliz halkı üzerinde olumsuz etkisi olduğu düşünülerek, ülkedeki sinemalardan çekildi.
Salon Kitty (1976)
Salon Kitty filmi, II. Dünya Savaşı sırasında Nazi toplama kamplarında kurulan eskort hizmetlerini konu alır. Film, iktidarın yer aldığı dönemde yaşananların doğru bir şekilde anlatıldığı için, yönetmen Tinto Brass tarafından yapılmıştır. Ancak, film bazı ülkelerde yasaklandı. Özellikle Almanya’da, görüntüleri nedeniyle yasaklandı ve hükümet tarafından süresiz olarak yasaklandı. Salon Kitty, birçok eleştiri almasına rağmen, bazı sinemaseverler tarafından başarılı bir film olarak görülmüştür.
Almanya’daki Yasaklar
Almanya, geniş bir kültür mirasına sahiptir. Ancak, Nazi rejiminin yol açtığı acıların ve kültürün bozulmasının izleri hala görülebilir. Bu nedenle, bazı filmler ve diğer gruplar, Alman hükümeti tarafından yasaklanmaktadır. “Salon Kitty” filmi, Nazi toplama kamplarında kurulan eskort hizmetleri hakkında bir konuyu işlemektedir. Filmin bazı görüntüleri, hükümet tarafından uygun bulunmamış ve Almanya’da yasaklanmıştır. Bu yasaklama, film yönetmeni Tinto Brass tarafından eleştirildi ve Alman hükümeti tarafından süresiz olarak yasaklandı. Almanya, kültürel mirasını koruma konusunda endişeli bir ülke olarak görülse de, bazı filmler ve gruplar, ülkedeki sınırlamalar nedeniyle yasaklanmaktadır.